Sağlık

Sığır aortundan üretilen insan aortu

Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burak Derkuş ve yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden oluşan ekibi, İngiltere’de Nottingham Üniversitesi, İsviçre’de AO Araştırma Enstitüsü ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden araştırmacılarla iş birliği yaparak sığır aortalarından insanlarda kullanılabilecek doğal aort damarları üretti. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi.

Mezbahalardan elde edilen sığır aort damarları, laboratuvar ortamında ‘decellularization’ teknolojisi ile hücrelerinden arındırılarak yenilikçi bir biyomateryal haline getirildi ve 3 boyutlu biyoyazıcı kullanılarak yeni aort damarları oluşturuldu. Elastik yapısıyla yeni aorta, mekanik olarak güçlü yapısını alglerden türetilen bir biyopolimerden, üstün biyolojik özelliklerini ise hücresizleştirilmiş aort dokusundan almıştır.

“Aort eşdeğerlerini ürettik”

Doç. Burak Derkuş, aortun kalpten çıkan en büyük damar olduğunu ve vücuttaki diğer tüm atardamarları beslediğini söyledi.

Doç. Dr. Bu gibi durumlar ileri aşamalara ilerlerse ve özellikle cerrahi işlemlere ihtiyaç duyulursa, burada sentetik aortik greftler veya vasküler vasküler greftler kullanılır.

Bunlar da bir aortun biyolojik aktivitesini veya işlevini gösteremez. Bu bizim başlangıç ​​noktamızdı. Ekibimizle birlikte sentetik aort greftlerine alternatif, %100 doğal, ultra elastik, dikilebilir, aortanın kendisinden üretilebilen, sızdırmaz aort greftleri tasarladık. %100 doğal ve aort dokusunun kendisini kullanarak ve 3 boyutlu baskı teknolojisinin avantajlarını kullanarak benzersiz bir aort damarının geometrisini ve boyutlarını dikkate alarak aort damarı eşdeğerlerini ürettik.”

3D baskı teknolojisi

Çalışmayı sığır aortları kullanarak gerçekleştirdiklerini belirten Doç. Derkuş, “Burada önce aort dokusunu temizliyoruz. Daha sonra küçük parçalara ayırıp çeşitli kimyasallar, deterjanlar veya enzimler kullanarak bu aort dokularını hücrelerinden arındırıyoruz. Ayrıca nükleer maddelerden de arındırıyoruz.

Amacımız hem hasarlı hücrelerinden hem de nükleer materyallerinden arınmış, immun yanıt oluşturmayacak şekilde aort dokusu elde etmek, geriye kalan baz kısmını yani biyokimyasal kısmını korumaktır. Akabinde 3 boyutlu baskı teknolojisi ile işlenerek yeni aort eşdeğerleri üretilir. Daha sonra bunlar kök hücrelerle veya hastanın kendi hücreleriyle yeniden canlandırılarak canlandırılmış biyo-yapay aorta elde ediliyor.”

pinarhisarajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu